Yaşam Tarzımız Evrim Mi Geçiriyor?

Koronavirüs salgınının 3. ayına geldiğimiz bu günlerde yeni vaka sayısının azalmasıyla birlikte ülkemiz ve hatta tüm dünya bir normalleşme süreci içine girdi. Ancak bu normalleşme demek salgının hiç görülmediği zamanlara geri dönmek değil, hayatımızda yeni bir dönem açılacağının bir işareti. Çoğu yerde kısıtlamalar büyük oranda kalkıyor, tabi belli kurallara bağlı olarak. Normal şartların dönüşmesi diye tabir edebileceğimiz bu sistemde pek çok alışkanlığımız değişecek. Peki koronanın etkileri hayatımıza nasıl yansıyacak ve biz bu  değişikliklere adapte olabilicek miyiz? Öncelikle tüm dünyada online hayatın önemi ve değeri bu süreçte daha iyi anlaşıldı. Artık alışveriş yaparken, işte, eğitimde online sistemi daha çok kullanacağımızı düşünüyorum. Sosyal hayatımız bambaşka bir boyut kazanacak artık insanlar dışarda buluşup bir kafede sohbet etmek yerine online şekilde iletişim kuracakları platformlara yönelecekler. Evde oturduğumuz yerde işlerimizi halletmemiz daha çok mümkün olacağından sağlık sorunları ve obezite de artabilir. İnsanların kapalı alanlardan ziyade deniz, park, orman gibi daha açık alanları tercih etmesi de olası bir durum olabilir. Batı toplumlarına göre sevgimizi daha çok dokunmayla belli eden ve el sıkışmamanın, sarılmamanın hakaret bile sayıldığı bir toplum olduğumuz için sosyal mesafe kuralını ne kadar çok hayat tarzı haline getirebiliriz bu konu tartışılır. Ama yine de yeni normal diye adlandırdığımız bu süreçte insanlarla temasımızın minimum seviyede olacağının ve daha izole bir hayat süreceğimizin kanaatindeyim.