Bilimin Gelişim Süreci

Hayatın bizzat kendisi bir tekâmül sürecidir. Zerreden küreye her şey bu süreç içerisinde devinim ve dönüşüm göstermekte ve geçirmektedir. Öyle sanıldığı gibi, bir şeyin bir anda köklü değişim gösterdiği inanç ve algısı tamamen boş bir inanç ve algıdır. Bir telefonu ela alalım örneğin. Şu an elinizde kullandığınız akıllı (smart) hale gelinceye kadar geçirdiği evre tek tek kaleme alınacak olsa eğer, onlarca makale bile yetersiz kalacaktır anlatım ve izahatında.

Bir bakıma milim milim, nokta nokta bina edilmiştir bu süreç. Diğer tüm bilim dallarının gelişim sürecinde de olduğu gibi. Ve bu süreç yaşamın hüküm sürdüğü her an devam edecektir. Bilimin bir dalına doğru yapılan bir icat bir buluş, sonra ki süreçte bulunacak bir başka buluşun alt yapısını hazırlamaktadır. Yapılan her hamle, sonraki sürecin habercisi gibidir bir bakıma. Yapılan her bilimsel tespit bir diğerine zemin hazırlamakla, olgunlaşmakta ve kendisini bir başka boyuta taşımaktadır. Uzun, çok uzun ve zahmetli bir süreçtir bu durum. Büyün ve çok büyük emeklerin, çabaların, özverilerin sonucunda gelişmektedir. Edison’un, bir ampulü yakmak için binin üzerinde deney yaptığını söylersek, bilimin ne denli zor bir süreç geçirdiğini anlatabilmek adına sanırım önemli bir misal teşkil edecektir.

Dolayısıyla bilim, kendisinden öncekine duyarsız kalamayacağı gibi, güncel olandan da bağımsız kalamaz. Büyümenin, gelişimin olmazsa olmazı, bu iki evreye de mutlak duyarlı olmaktan geçmektedir. Bizler için basit gibi görünen bir belirti, bilim insanı için ciddi ve büyük materyaller içerebilir ve sonucunda bilim adına bir başka çağın açılımına kaynak teşkil edebilmektedir. bu sebepledir ki az evvel milim milim deme gereğini duymuştur. Geçmiş, geleceğimizin alt yapısını ve temelini teşkil ederken, günümüz imkân ve koşulları da geçmiş ile gelecek arasında ki gelişimin sıçrama taşlarını teşkil etmektedir. Hülasa bilimin gelişim süreci, sabır, gayret, inanç ve özveri ile seyretmektedir. Bir tek telefonun bu günkü haline gelişinde sayısız bilim adamının bilimsel katkısı vardır. O küçük taşlar bir bir ve ardı ardına döşenerek böylesi bir bütün elde edilmiştir. İşte, bilim dallarının gelişim süreci bu denli zahmetli ve meşakkatli bir süreçtir.